Zeynep Gökçe Yılmaz
Bir gün kitapçı her zamanki gibi kitap satıyormuş. İçeriye bir müşteri girmiş. Kitapçı:
-Hoş geldiniz, hangi tür kitaplara bakmak istersiniz, demiş.
Müşteri:
-Ben bir konuyla ilgili bir kitap bulamadım, kitaplara bakmaya geldim, demiş. Kitapçı:
-Tamam, bir şey seçerseniz lütfen beni çağırın, demiş.
Müşteri bir süre sonra kitapçıyı çağırmış. Kitapçı:
-Efendim, bir konu seçtiniz mi, diye sormuş. Müşteri:
- Ben konu belirlemedim ama bir kitap seçtim, demiş. Kitapçı:
-Hangi kitap, diye sormuş.
Müşteri seçtiği kitabı göstermiş ve kasaya gidiyormuş gibi yapmış. Sonra giderken kitabın etiketini çıkarmış ve kitabın parasını ödemeden çıkmış.
Kitapçıdan sonra parfümcüye gitmiş. İçeri girdiğinde parfümcü:
-Hoş geldiniz, ne tür parfüm istersiniz, diye sormuş. Müşteri gibi davranan hırsız:
-Parfümlere bakıp seçsem olur mu, diye sormuş. Parfümcü:
-Olur, bir parfüm seçtiğinizde beni çağırın, demiş. Müşteri gibi davranan hırsız:
-Olur, seçtiğimde sizi çağırırım, demiş.
Hırsız iki tane pahalı parfüm seçmiş. Parfümcü:
-Nasıl bir koku seçtiniz, diye sormuş. Hırsız parfümleri göstermiş ve tekrar kasaya gider gibi yapmış. Dışarı çıkmış.
Bir telefoncuya da aynı şekilde girip bir telefon ve tablet çalmış. Kimse görmediği için parasını ödemeden kaçmış. Kameralar kontrol edilince parfümcü polisi aramış. Polis hemen hırsızı bulmuş ve hırsız on yıl hapis yatmış.