Sude Gökçe Çelen Bir varmış bir yokmuş. Uzun zaman önce bilinmeyen bir ülkede yaşayan bir ağaç varmış. Bu ağaç bir elma ağacıymış. Elma ağacı bulunduğu yerde beklemekten çok sıkılırmış ve hep gezmek istermiş. Elma ağacı, etrafında uçuşan yapraklar görünce onları çok kıskanırmış. Hep o da yapraklar gibi gezmek istermiş ama başaramazmış. Bir gün elma ağacı yaprağa sormuş: -Siz nerelere gidiyorsunuz? Yaprak cevap vermiş: -Biz uçarak dünyayı geziyoruz, demiş. Bu cevap üzerine elma ağacı yaprakları daha da kıskanmış. Elma ağacı dünyayı çok merak ediyormuş. Herhangi bir yaprak yakınına düştüğünde hep aynı soruyu sorar ve aynı cevabı alırmış. Bir gün elma ağacının da yaprakları dökülmeye başlamış. Böylelikle ağaç kendisi gezemediyse de yaprakları onun yerine dünyayı gezmiş. Durumu anlayan, doğadaki işleyişi anlayan elma ağacı diğer yaprakları artık kıskanmaz olmuş ve onlardan özür dilemiş kıskandığı için. Çünkü kendisinden bir parça olan yapraklar da artık dünyayı gezebiliyormuş. Elma ağacı, kendisinin bir ağaç olduğunu ve güzel yapraklar yetiştirmekle görevli olduğunu anlayarak yerini daha çok sevmiş.