hanzade eligüzel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hanzade eligüzel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Haziran 2024 Cumartesi

ŞANS

Hanzade Eligüzel

Çiçekler aynı insanlar gibi
Bu hayata gelirler
Ve geri giderler
Bu bir döngüdür

Eğer bir şansım olsaydı
İsterdim bu hayata
Yeniden başlamayı
Ama imkânsız 

EN KÖTÜ GÜNÜM

 Hanzade Eligüzel

Bugün en kötü günüm
Bugün ayrılık günü
Öğretmenlerimden
    Arkadaşlarımdan
        Okulumdan
            Ayrılma günü

Keşke yeniden birinci sınıfa dönebilsem
O eski günlere dönebilsem
Keşke bu kötü günü yaşamasam
Okula en başından başlasam

ÖĞRETMENİM

 Hanzade Eligüzel


Herkes öğretmenini çok sever
Öğretmenlerimiz her şeyi öğretir bize
Bizi canı kadar sever
Ve bizi hiç unutmaz

Ama bir gün ayrılacağız öğretmenimizden
Hatta o kadar zaman geçecek ki
Unutacağız öğretmenlerimizi
Hiç hatırlayamayacağız

Öğretmenimize veda etmek çok zor
Kimse borcunu ödeyemez öğretmenlere
Bizim için her şeyi yapan
Bize her şeyi öğreten öğretmenlere

VEDA

 HANZADE ELİGÜZEL

Her şeyin bir sonu varmış
Arkadaşlarınla geçirdiğin günlerin de
Öğretmenin anlattığı derslerin de 
Tüm güzel şeylerin bir sonu varmış

Mezun olunca veda edersin
Geride kalan sınıfına
İstemez kimse bir şeylere veda etmeyi
Ama hayatın kuralı 
Veda etmek

Herkes ister geçmişe dönmeyi
Arkadaşlarını, öğretmenlerini bir daha görmeyi
Arkadaşlarıyla yine oynamayı
Ama mecburdur vedalar
Veda etmek zor bir şey
Ama alışmalı insan
Alışmalı veda etmeye
Çekip gitmeye

4 Mayıs 2024 Cumartesi

SUSMAK

 


Hanzade Eligüzel

Bütün sınıf sustuğunda
Bir sessizlik oluştu sınıfta
Susmak ne zor şeymiş
İnsan kendini anlatamıyor susunca

Susunca anladım konuşma engellileri
Onlar aklıma gelince
İçimi bir üzüntü kapladı
Şükrettim konuşabildiğime 

20 Nisan 2024 Cumartesi

11 DÖNGÜSÜ

 Davut Eymen Gökbulut, Ahmet Necip Günaydın, Abdullah Emir Sandık, Adem Efe Ballı, Eymen Akif Şahin, Hanzade Eligüzel, Ertan Abdülkadir Erdoğan, Emir Celal Çat, Elvin Su Topçu, Livanur Ekici, Alp Mete Akbaş

Günlerden cumartesiydi. Hava oldukça sıcaktı. Her cumartesi olduğu gibi erkenden kalktı ve yola çıktı. Kahvaltı yapmamıştı çünkü sabahları çok aç hissetmiyordu kendini. Öğleye doğru acıkıyor ve öğlen yemeği ile kahvaltıyı birleştiriyordu. Sabah evden çıkarken kapının üzerindeki numara dikkatini çekti: 11. 

Gün boyu yapacağı şeyleri düşünüyordu ki bugün ayın 11’i olduğunu hatırladı. Aklına fena şeyler gelmeye başlamıştı. Bu 11 sayısı zihnini meşgul etmeye başlamıştı iyice. Sağdan soldan geçen araçlara bakıyordu. Nihayet 11 plakalı bir araç gördü. Okuluna yaklaşmıştı, dersi yoktu ama kütüphanede çalışacaktı bir süre. Aradığı kitaplar vardı, yapılması gereken ödevler vardı. Kütüphanede kendine bir masa buldu, çantasını yerleştirdi ve kaynak kitapları araştırmaya başladı. Nihayet aradığı kitaplardan birini bulmuştu ve kafasından 11 sayısı da uzaklaşmıştı ki kitabı aldığı rafın numarası gözüne çarptı: 11. 

Neler oluyor, diye düşündü. Diğer raflara baktı, oturduğu masanın numarasına baktı. Sıradan bir rastlandıydı bu. Fazla derin düşünmemek gerekliydi. Yapılacak onca iş vardı. Bir an önce ödevlerini bitirmeli, akşam olmadan kütüphaneden ayrılmalıydı. Yoğun bir tempo ile çalışmaya başladı. Aradığı kitapların tümünü buldu ve ödevlerini hazırlamaya başladı. Sabah beri karşısına çıkan bu sayıdan nihayet kurtulmuştu. Böyle şeyler düşünmek insanın elini kolunu bağlıyor, hayattan uzaklaştırıyordu. Her yerde görülebilecek sayılardı bunlar. Mesela 11 değil de 22’yi arasa gözleri ondan da bulabilirdi her yerde. Belki evinin kapısının numarası değildi bu ama 22 plakalı araç görebilirdi, 22 numaralı kitaplıkta işi olabilirdi. Yaşı 22’ydi mesela. Tam bunları düşünürken 22’ye takılmaktan korktu. 11, 22’nin yarısıydı. Gözleri artık boşluğa bakıyordu. Neyse ki ödevi bitmişti. Masayı toplayıp dışarıya çıkmaya hazırlandı. Ödevini yazdığı kağıtlara baktı, epey fazla kağıt vardı masada. Kağıtlara sayfa numarası vererek dosyasına yerleştirecek ve yerinden kalkacaktı. Kağıtlara numara vermeye başladı: 1,2,3… Son sayfaya geldiğinde kalem elinden düştü çünkü 11 sayfa ödev yapmıştı. Yere düşen kalemi aldı ve bu sayının lanetinden kurtulmak için ödevine bir sayfa daha eklemeye karar verdi. Ödevin son sayfasına bir de kaynaklar sayfası ilave etti. Böylelikle sayfa sayısı 12’ye çıkmıştı. 

Akşam, çok önemli bir maç vardı ve futbol seyretmek en büyük keyfiydi. Kütüphaneden çıktı. Hayli acıkmıştı. Bir şeyler yemeliydi ve maç izleyecek bir yerler bulmalıydı kendine. En yakın lokantaya gitti, yemeğini yedi ve çayını içti. Yemek, iyi gelmişti. Biraz dolaştıktan sonra artık rahat bir kafa ile maç izleyebilecekti. Zihnindeki tüm karmaşa dağılmıştı. Daha çok meşgul olacak şeyler bulmalı ve saçma sapan düşünceleri kafasından uzaklaştırmalıydı. Birkaç saat önceki hallerine güldü. Neler düşünmüşüm, diye içinden geçirdi. Stadyumun yolunu tuttu. Heyecanlıydı. Günlerdir beklediği maç nihayet gelip çatmıştı. Zaraspor ve Suşehri Belediye Spor karşı karşıyaydı. Ezelden beri Zarasporluydu. Stadyuma girdi ve ön sıralardaki yerine oturdu. Maç başladı, insanlar bağırıyor, çağırıyor, tezahüratta bulunuyorlardı. Bir ara yerinden kalktı ve o da tezahüratlara katıldı. 

Maçın henüz başlarındaydı ve hayli çekişmeli geçiyordu maç. Birdenbire tüm tribün ayaklandı. Zaraspor, gol atacak gibiydi. Tezahüratlar, bağırışlar ve ıslıklar arasında maçın ilk golü atıldı. İstemsizce skor tabelasına takıldı gözü: Zaraspor: 1, Suşehri Belediye Spor: 0 11. Dakika… 

Eski bir yara gibi 11 sayısı içini sızlattı. Tabelaya bakmamak için sahaya çevirdi gözlerini. Her takımın 11 oyuncusu olduğunu gördü. Başı dönüyor, gözleri kararıyordu. Maç, orada bitmişti onun için. Kimsenin sesini duymuyordu artık. Stadyumdan çıktı. Yürüyecek gücü kalmamıştı. Stadyumun tam çıkış noktasında bulunduğu yere önce oturdu. Sonra uzandı ve gözlerini kapattı. 

Uyandığında sabah olmuştu. Gözlerini sildi, sağa sola baktı. Saatine baktı, koşup pencereden dışarıya baktı. Daha az uyumalıyım, diye düşündü. Üstelik daha kütüphaneye gidecek ve ders çalışacaktı. Günlerden cumartesiydi. 


9 Mart 2024 Cumartesi

RAMAZAN

 Hanzade Eligüzel

Ramazan geldi
Evlere neşe getirdi
Otuz gün oruç tutarsak
Sonunda bir bayram bekler bizi

Tüm çocuklar güzelce giyinir
Eğlenip şeker toplar
Unutmazlar hiç
Önemli olan yeni kıyafetler değil
Temiz kıyafetlerdir

RAMAZAN

Hanzade Eligüzel

Ramazan geldi
Artık oruçlar başladı
Maniler havalarda uçuşur
Artık uyanma vakti der davulcular
Zamanında kalkar herkes oruç için
Aralarında oruç tutmayan çocuklar
Namaz için okunan ezan sesine uyanırlar


ORUÇ
Oruçlar başladı
Ramazan geldi
Uzunca bir sohbet başlar oruçlar açılınca
Çünkü tüm akrabalar bir araya gelir 

ORUÇ
Oruç başladı
Yüzler güldü
Akrabalar toplandı
Bayram yaklaştı
Evde dolaşır neşeli çocuklar
Sohbeti hiç bitirmeyen
Konuşkan büyükler

23 Şubat 2024 Cuma

ÇANTAMA DÖKÜLEN SU

 Hanzade Eligüzel


Çantama dökülen su
Her şeyimi ıslatmış
Defterim boyalarım çantam
Hepsi sırılsıklam olmuş

Tüm eşyalarımı
Peteğin üstüne koydum
Ama hiçbir eşyam
Yine de kurumadı

17 Şubat 2024 Cumartesi

VEZN-İ ÂHAR ÇALIŞMASI

 Hanzade Eligüzel

 

Neşe ile      /  her sabah       / uyanırım   / sevinçle
Her sabah  / başka güne      /  koşarım    / çok erkenden
Uyanırım /   koşarım          /  sağlıkla     / mutlulukla
Sevinçle / çok erkenden    / mutlulukla / yaşarım

YENİ ARKADAŞ

 Hanzade Eligüzel
    Mahallenin birinde küçük bir kız varmış. Bu kız ailesiyle geçirdiği araba kazasından sonra bir travma geçirmiş ve o günden sonra bir daha konuşmamış. Üstelik bu kazada küçük kız ablasını kaybetmiş. Ailesi küçük kızın bu nedenle konuşmadığını düşünüyormuş ama yine de hiç kimse küçük kızın neden konuşmadığını bilmiyormuş. Küçük kız ise ailesinin hiçbir sorusuna cevap vermiyormuş. Üstelik ailesi bu durumdan dolayı birçok kez kızın öğretmeniyle okulun rehber öğretmeni ve psikologlarla konuşmuş. Fakat hiç biri bu sorunu çözememiş. 

    Küçük kızın okuldaki arkadaşları çok anlayışlılarmış. Küçük kız ise her zaman olduğu gibi hiçbir kelime etmiyormuş. Küçük kızın bir de kardeşi varmış. O da ablasına sürekli yardımcı oluyormuş. Küçük kız yine tek kelime etmiyormuş. Ailesi hiçbir şekilde umutlarını kesmiyormuş ama öğretmeni ise küçük kızın konuşması için bir mucize olması gerektiğini söylüyormuş. Birgün küçük kızın sınıfına yeni bir kız gelmiş. Bu kız küçük kızı ilk gördüğü andan itibaren onunla arkadaş olabileceğini düşünmüş. Üstelik küçük kızın yanının boş olduğunu görmüş ve sevinerek küçük kızın yanına oturmuş. Küçük kız bu kızı çok sevmiş ve kıza:
    -Seninle arkadaş olalım mı, diye sorumuş. Küçük kızın öğretmeni bunu duyunca çok sevinmiş ve hemen küçük kızın ailesini aramış. Onlara küçük kızın konuştuğunu söylemiş. Küçük kızın ailesi bunu duyar duymaz okula gelmişler. Öğretmene bunun nasıl olduğunu sormuşlar. Küçük kızın öğretmeni sınıfa yeni gelen öğrencinin sayesinde olduğunu söylemiş. Ailesi kıza binlerce kez teşekkür etmiş. O günden sonra sınıfa yeni gelen kız ve küçük kız en iyi arkadaş olmuş.


10 Şubat 2024 Cumartesi

SÜSLÜ KADIN

 Hanzade Eligüzel


    Mahallenin birinde çok süslü bir kadın varmış. Herkes bu kadını çok severmiş. Ama bir gün kadın bu mahalleden taşınmış. Herkes çok üzülmüş. Ama maalesef süslü kadının gittiği gün kimse yanına gidip ona hoşça kal diyememiş. Çünkü o gün çok sevdikleri bir kişinin düğününe gitmişler. Hepsi düğünde bile olsa çok üzgünmüş. Hala herkesin aklında süslü kadın varmış. Neyse ki süslü kadın onlara darılmamış çünkü o da düğün olduğunu biliyormuş. Hatta düğüne gidemediği için çok üzülmüş. Düğündeki herkes üzgün olunca düğün sahibi dayanamamış ve hep birlikte süslü kadının yanına gitmişler. Süslü kadın onları görünce çok sevinmiş. Herkesle vedalaşıp oradan ayrılmış ve yeni evine doğru yola koyulmuş. 


30 Aralık 2023 Cumartesi

ÇINAR

 Hanzade Eligüzel

Çınar ağaçları ne güzeldir
Kocaman gölgesinde dinlenirim
Yaprakların sesini dinlerken
Oracıkta şekerlerim

Düşünürüm her gün
Çınar ağaçlarını diken
insanların Çınar mı adı da
Ama 
Hiçbir cevap alamam sorularıma

23 Aralık 2023 Cumartesi

MANİ ÇALIŞMALARI

Hanzade Eligüzel

Tepemde var lambalar
Düşüyor yüzüme kar
Lambayı kapatırsam
Olur odam bana dar

Emir Celal Çat
Hep ödev var hep ödev
Gördüm şurada bir dev
Alıp götürsem onu
Yıkılır mı bizim ev

Yemek nerede pişti
Şu karnım çok mu şişti
Kurstan kursa koştum hep
Anlamadım ne işti

Bizde var mı kaydırak
Saçlarım sever tarak
Kurt gelince de vardı
Bizim şurdaki korkak


Alp Mete Akbaş
Yemekler erken pişti
Ocakta hemen taştı
Koştum hemen sofraya
Yemekten karnım şişti

Eymen Akif Şahin
Ali gördü bir kedi
Peşimden gelme dedi
Kedi kaydıraktan kay
Kayarken ayva yedi

Su bitti hayat bitti
Beni kim suya itti
Uyandım ki rüyaymış
Her şey ne çabuk bitti


Livanur Ekici
Mani yazmadım mani
Maniye her şey mani
Herkes nasıl yazıyor
Üstelik hem de ani

Pencereye kuş kondu
Annem onları kovdu
Bir tane değildi ki
Üç beş değil tam ondu

Hanzade Eligüzel
Ocakta yemekler var
Midem dolu tatlılar
Bekliyorken iştahla
Geldi bak karnabahar

Elif Sude Göçer
Babam hep yemek ister 
Annem biraz sabır der
Bir kenarda beklerim
Pişiyorken yemekler

Elvin Su Topçu
Annem yemek pişirdi
Birazcık da taşırdı
Babam sessizce girip
Yemeklerden aşırdı

18 Aralık 2023 Pazartesi

BENİM DÜNYAM

Hanzade Eligüzel

Takılarım var benim
Hepsi ayrı bir güzel
Bilekliklerim sallanır kolumda
Küpelerim kulağımda

Hele bir de kolyelerim
Hepsi ayrı bir desen
Unutmamalı 
Bileğimdeki bileklik gibi
Ayağımda salınan halhalı


16 Aralık 2023 Cumartesi

ARKADAŞ

 Hanzade Eligüzel

Arkadaş ne güzel şey
Kendini kötü hissedersen
Hemen gelir yanına
Seni teselli eder

Arkadaş ne güzel şey
Eğer canın sıkkınsa
Hemen gelir yanına
Sorar sana neyin var

9 Aralık 2023 Cumartesi

SIKICI HAYAT


Hanzade Eligüzel

Sıkıcı bir hayat
Nasıl olurdu acaba
Galiba
İnsanlar sürekli 
Sıkıntıdan boğulurdu
Eğlencesiz olurdu

Kimi etrafta dolaşır
Eğlenceli bir şeyler arardı
Kimi ise sıkıntıdan
Kendisini yorardı


3 Aralık 2023 Pazar

GÖZLÜK

Hanzade Eligüzel

Gözlük ne garip bir şey
Kimi renkli kimi şeffaf
Kiminde hoş duruyor
Kiminde tuhaf

Camlar pencerede de var
Ama onlardan bakan düzgün göremiyor
Gözlükler sanki küçük pencereler
İçinde gerçeği gizliyor

Gözler de aslında garip
Kimi mavi kimi yeşil
Kimi kahverengi
Sanırsınız zeytin


29 Kasım 2023 Çarşamba

SEVGİ

Hanzade  Eligüzel


Sevgi ile her şey bu dünyada
Anne çocuğunu sever
Koyun kuzusunu
Ağaçlar kuşları
Kuşlar yaprakları

Sevgi ile her şey bu dünyada
Yağmur sevgi ile yağar
Kar

Soğuk da olsa sevgi ile iner dünyaya
Sevgi olmasaydı dünyada
Yaşayacak ve yaşatacak
Ne kalırdı ki başka

24 KASIM

 Hanzade Eligüzel

Hediyelerle dolar bütün sınıf
Her 24 Kasım'da
Tüm öğretmenler sevinir
Her 24 Kasım'da

Bazıları pasta keser
24 Kasım gelince
Bazıları ise gösteriyle kutlar
Ortak olmak için sevince


BİLSEM

 Hanzade Eligüzel


Bilgiler öğretilir
İlgimi çeken
Lüzumsuz şeyler yoktur
Size verilen
Emanetiz biz buraya
Merak etmeyin bir şey olmaz