Ömer Asaf KOÇ
Saat gecenin on’u olmuştu. Yatma zamanı gelmişti.
Odama gittim ve annemin bana aldığı müzik kutusunu açtım. Müzik kutusundan çıkan müzik notaları çok huzur veriyordu. Bu yüzden uyumadan önce bu müziği dinlemeyi çok seviyordum. Her nota ayrı bir uyku perisi çağırıyordu bana. Bu yüzden de daha çabuk uykuya daldım.
Sabah olup uyandığımda bir uçan balondaydım. Balona bir kuş kondu ve bana bir anahtar verdi, sonra uçtu gitti. Ben de yavaşça uçan balonu yere indirdim. Karşımda kocaman bir saray duruyordu. Anahtarın o sarayın kapısının anahtarı olduğunu düşündüm ama değildi. Baktım ki kapının yanında bir zil var. Zile bastım, kapı kendiliğinden açıldı. Karşımda bir mücevher sandığı vardı. Bir anda her taraftan oklar fırladı ama Allah’tan kimse yaralanmadı. Sonra bir kral geldi ve dedi ki:
-Artık tacımı, sarayımı, mücevherlerimi sana devrediyorum, dedi.
-Ama 11 yaşındaki bir çocuk nasıl kral olur, dedim. Diğer ülkelerdeki çocuklar bu olayı çok kıskandılar. Fakat bu ülkedekiler 11 yaşındaki bu çocuğu yani beni kral olarak kabul ettiler ve kral oluşumu kutladılar. Kurulan bu ülkenin adı Türkiye idi. Güçlü olduğum için kazandım ve hep kazanacağını biliyordum. Öz güvenimi hiç kaybetmedim ve bu güzel ülkede yaşamaya devam ettim.
Bir süre sonra bana anahtar getiren kuş yeniden geldi ve anahtarımı alarak uçtu gitti. Aradı aradı en son eski kralı buldu ve eski krala anahtarı teslim etti. Eski kral anahtarı ile saraya geri döndü. Mücevher sandığını açtı, hazinesi daha da artmıştı. Aradan on sene geçtiği için eski kralı kimse tanıyamadı.
Artık çocukluktan çıkıp genç olmuştum, eski Kral’ı görünce:
-Siz kimsiniz, benim tacımı nasıl takarsınız, dedim.
Eski Kral:
-Ben sana bu tacı veren kişiyim.
Ben:
-Emin misin, kapıdaki oklar seni öldürmüş olmalı..
Eski Kral:
-Hafızan beni unutmamış işte.
Ben:
-Gel o zaman, dedim, mücevher sandığının olduğu odaya gittik. Orada gizli oklar vardı ve ikimiz de tacı çıkartınca oklar ikimizi de vurdu ve oracıkta ikimiz de öldük.
Aniden annemin sesi duyuldu:
-Hadi kuzum, kalk. Sabah oldu. Okul zamanı…
Hemen gözlerimi açtım ve her şeyin rüya olduğunu anladım.