Üner Taha Aydemir
Güneş birazdan doğacaktı. Kaçıncı kez doğacaktı var olduğu günden beri dünya yüzeyine? Kaçıncı kez batacaktı?
Güneş birazdan doğacaktı. Kaçıncı kez doğacaktı var olduğu günden beri dünya yüzeyine? Kaçıncı kez batacaktı?
Gürültü çıkarmadan pencereye yürüdü, sokaklar
halen tenhaydı. Başka bir dünya idi güneş doğarken gördüğü ve gün başlayınca
yaşadığı. Pencerenin önüne kadar gelmişken saksıdaki çiçeklerine baktı. Onlar
da uyuyup uyanıyor muydu insanlar gibi? Onlar için de gece ve gündüz farklı
zamanlar mıydı? Tekrar dışarıya baktı. Çiçekler için öyle ise ağaçlar için de
öyledir, diye düşündü.
Birkaç dakika zihni öylece bomboş baktı uzaklara, göğe. Neden
baktığını bilmiyordu. Ne düşündüğünü de bilmiyordu. Birkaç dakika sonra kendine
geldi.
Ses çıkarmayan küçük adımlarla yatağının kenarına oturdu. Yerdeki
halının desenlerine baktı boş boş. Düşünmemeliydi, hiçbir şeyi düşünecek gücü
yoktu.
Sadece uyumak istiyordu.
Birkaç saat, birkaç gün, birkaç hafta
uyuyabilse ve yeniden bu vakitte uyanabilse her şey ne güzel olurdu. Yatağına
uzandı. Üzerinin açık kaldığının farkında değildi. Uyudu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder