Ezgi Budak
Doğru ve yanlış gerçekten var mı? İkisi de illüzyondan ibaret olamaz mı?
Doğru ve yanlışı ayırt edebilmek yalnızca yetişkinlere mi özgü? Çok gördükleri için mi? Çok görmek mi yoksa farklı görmek mi bizi olgun yapar? Yaş, yalnızca bir geri sayım mıdır? Olgunluk her yaşta kazanılabilir. Peki ya olgunluk bize ayırt etme yetisi verir mi? Belki verir ama ayırt etme yetisi ihtiyaç değildir. Beşeri erdemler ihtiyaç mıdır ki? Olmayan şeyleri ayırt edemeyiz. Doğru, yanlış ya da onların arasında bir kavram vardır. Bu yüzden ayırt etmeye ihtiyacımız yoktur. Olgunluk, yaş, doğru ve yanlış alakasızdır. Bunları birbirine bağlamak için kullanılmış ipler, bir doğru ya da yanlış oluşturmaz.
Doğrunun ve yanlışın var olabilmesi için bakış açıları gerekir. Salt doğru, toplum tarafından kabul edilmiş olandır -bilim-. Salt yanlış ise bunun tam zıddıdır. Bu ikisi arasında kalan kısım, bizlerin bakış açısına bırakılmıştır.
Salt doğru ve salt yanlış vardır. Doğru ve yanlış yoktur. Bu durumda bile salt doğru ve yanlış sorgulanabilir. O zaman neden insanlar kanıtlanabilirliği olmayan bu konu üzerine bu kadar tartışıyor? Kimin doğru, kimin yanlış olduğunu asla bulamayacaklar.
Bir başka insanın üzerinde kendi doğruların zorla taht kurarsa bu onu doğru olmaktan çıkarmaz mı? Doğru ve yanlış üzerine verilen bu savaş asla bir son bulmayacaktır ve diğer tüm savaşlar gibi bu da ölüm getirecektir. Doğru veya yanlış fark etmeksizin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder