21 Kasım 2024 Perşembe

BİR KAYBEDİŞ ÖYKÜSÜ

 
Emir Aras İmirhan

1. Bölüm: Hakkımı Geri Verin

Suyuf Azpara kartının işlem ücreti kesmesinden bıkmıştı. Hem neden bu kartı aldığını dahi bilmiyordu. Televizyonda Kuvvetlikart ve sağladığı kredinin fırsatlarını gördü. Bu karttan da almıştı ve eski kartını atmıştı. Reklamlarda sayılan fırsatların, ayrıcalıkların hepsi yalandı. Aslında yeni kartını daha etkinleştirememişti bile. Bu duruma bir çözüm arıyordu. Kuvvetlikart’ını etkinleştirmeliydi. Bu düşünce 1, 2, 3, 5, gün hatta 1 hafta boyunca devam etmişti. Suyuf bu düşünceyi durduramıyordu.
Sonradan öğrendiği bir bilgi onu rahatlatmıştı, kartını aktifleştirmesi için bir uygulama gerekiyordu.  Ama içinde hâlâ bir endişe, bir kaygı vardı. Söz konusu bu uygulama modluydu ve uygulama risk demekti. Risk, telefonun çöp olması demekti. Telefon çok paraydı. Para ise Suyuf'un asıl derdiydi.
Suyuf, borcunu ödemek için yeni kartı kullanmalıydı ve bu çaresizlikle modlu uygulamayı indirdi. Kuvvetlikart Kredi Mobil’i indirince şaşırtıcı bir şey olmamıştı. Ta ki uygulamayı açıncaya kadar. Uygulamayı açtığı anda telefonu bildirim yağmuruna tutulmuştu. Adeta çıldırmış gibiydi telefon ve bu esnada telefonun yanında duran kredi kartı küçük bir şiddetle patladı. Suyuf:
- Kart patladı!, diye bağırdı.
Çok korkmuştu. Bu bol reklamlı ve ucuz kartın uygulaması yüzünden elinde bir kart patlamıştı. Allah korumuş ki vücudunda hiçbir yara bere ve hasar yoktu. Evinde de çok fazla hasar yoktu. İnternette bu kart ve marka hakkında arama yapmış ancak mobil uygulamasından başka bir şey bulamamıştı. Hiçbir yorum da görünmüyordu. 
Tam bunları düşünürken kartı aldığı dükkânı hatırlamıştı. Bu kartı, merdiven altı bir dükkândan almıştı.  Neden tanıdık bir marka olmayan Kuvvetlikart’ı almıştı ki? Daha kötüsü neden merdiven altı bir dükkândan almıştı? Hatta dükkânın ismi “Merdiven Altı Shop”du. Bu saçma adı kim koyar ki? Hatta kim alır ki diyecekken hatırladı, bu dükkândan bu kartı kendisi almıştı.
Şimdi bunları düşünmenin zamanı değildi. Bir çözüm bulmalı ve haklarını aramalı, mağduriyetini ilgili yerlere iletmeliydi ama bunu nasıl yapacaktı? Karşısında kendisini muhatap alacak hiçbir kurum, site yoktu. Yalnızca kart aldığı dükkan vardı. Son zamanlarda her şeyi unutuyordu. Kafası hep bu işlerle meşgul olduğu için oluyordu bunlar. Dükkanın adını güç bela hatırlamıştı ama yerini hatırlamıyordu. Yine de dükkanı aramak için yola çıktı. Çoğunlukla gezdiği güzergâha ulaştı lakin etrafta hatırladığı hiçbir şey yoktu. Başka bir şehre gitmiş gibiydi. Bir an kaybolduğunu düşündü. Nerede olduğunu bulmak için telefonuna bakmak istedi fakat telefonu cebinde yoktu. Telaşla evden ayrıldığı için telefonu unutmuştu. Biraz ilerde ankesörlü bir telefon gördü. Buradan birileriyle iletişim kurabilir ve nerede olduğumu anlayabilirim, diye düşündü. Telefon kabinine girdi fakat aklında ne bir arkadaşının adı vardı ne de telefon numarası.  Çıldırmak üzereydi ki bir arkadaşının telefon numarasını hatırladı. Cüzdanında kart olarak ne varsa hepsini birer birer denedi görüşme yapmak için. Kartların hiçbiri işe yaramıyordu. 
Çaresizce dışarıya çıktı. Akşam, yaklaşıyordu. Az ilerde bir alışveriş merkezi gördü ve oraya doğru yöneldi. Amacı halen kendisini mağdur eden dükkanı bulmaktı. Alışveriş merkezine girdi, bir süre dolaştı. Artık hava kararmıştı. Alışveriş merkezi de tenhalaşmıştı, kapanmak üzereydi ki o esnada bir mağaza dikkatini çekti. Mağaza, binanın en alt katındaydı. Burada genelde oto yıkamacı vb dükkanlar olurdu. Böyle bir dükkanı ilk kez -1. katta görüyordu. Bir korku filminin içine düşmüş gibiydi. Dükkanın üzerinde Kuvvetlikart, yazıyordu. Tüm cesaretini topladı ve hakkını aramak için dükkana girmeye karar verdi. Dükkan boştu. Kapı açıktı. Tüm ışıklar yanıyordu. Etrafta kağıtlar, afişler, ilanlar vardı. Hepsinde de büyük fırsatlardan bahsediliyordu. Bunlara artık kanmam, hakkımı geri verin, diye bağırdı. Etrafta halen kimse yoktu. Cesareti iyice artmıştı. Bağırıyor, çağırıyor, boş masaları tekmeliyordu. Bu esnada omzunda sert bir el hissetti, ürkmüştü. Kalın bir ses:
-Beyefendi, bugün burada bağıran kaçıncı kişisiniz bilmiyorum ama burada kimse yok. Alışveriş merkezi kapanmak üzere. Sizi dışarıya alalım.
Suyuf, çaresizce dışarıya çıktı. Nerde olduğunu bilmiyordu ama evine gitmeliydi. Bilmediği bir yola girdi ve dümdüz yürümeye başladı. Nasıl olsa bir yerde ulaşırdı yolun sonu.  

DEVAM EDECEK...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder