10 Aralık 2024 Salı

SÖZCÜKLER

Utku Kerim Genç

1. Bölüm

Ahmet ve Mehmet, 7. sınıf öğrencisiydi ve bir sonraki dersleri Türkçeydi. Türkçe Öğretmeni, o gün herkesin sözlük getirmesini istemişti. Nihayet ders başladı. Ders başlayınca Öğretmen,”spor” sözcüğünü söyledi ve öğrencilerin sözlükten bu sözcüğü bulmalarını istedi. Sözlüğü taramaya başlayan çocuklar bir süre uğraştı fakat garip bir şeyler vardı. Bir öğretmene, bir de sözlüğe baktılar. O anda gördüklerine inanamadılar. “Spor” sözcüğü sözlükte yoktu. “Spor” sözcüğü yerinden ayrılmış başka başka sayfalarda geziyor ve diğer sözcükleri de ayaklandırıyordu. Büyük bir karmaşa vardı sözlükte. 
Sözlükteki sözcükler, “M” harfinin bulunduğu sayfayı kendilerine başkent seçmişlerdi. “M” harfinin içinde sözcükler bir konsey oluşturmuştu ve kendilerine “spor” kelimesini Başkan olarak seçmişlerdi. Ekonomi Bakanı, “para” sözcüğüydü. Eğitim Bakanı ise “kitap” sözcüğüydü. Sağlık Bakanlığına bu konsey, “doktor” sözcüğünü getirmişti. Sayfalar arasında büyük bir göç başlamıştı. Göçün adı Sözcükler Göçü’ydü. Onlar için çağ açıp çağ kapatan bir olaydı bu göç. Sözcükler heyecanla ders zilinin çalmasını bekliyorlardı. 
Zil çalınca sözcükler, sözlüğün Ahmet’in çantasından düşmesini sağladı ve ardından sözcükler birer ikişer kaçmaya başladı. Beş aylık bir karmaşadan sonra tüm sözcükler, kendilerine yeni bir yer bulmuştu. Terk edilmiş bir fabrikaydı burası. Sözcükler, bu fabrikayı çalıştırmanın yollarını arıyorlardı. “Spor” sözcüğü ABC harflerini görevlendirmişti, birilerini bulmaları gerekiyordu fabrikayı çalıştırmak için. Buldukları kişiyle fabrikayı çalıştırmak için izin alacaklardı.
Bir çözüm aramak amacıyla yola çıkan ABC, tam bir ay sonra geri döndü ve yanlarında Mustafa adlı birini getirmişlerdi. “Spor” sözcüğü Mustafa’nın da bulunduğu bir toplantı düzenledi. Mustafa’nın valiliğe giderek izin alması kararlaştırıldı. Mustafa ayın gün yola çıktı. Yeniden sözcüklerin yanına geldikten sonra dedi ki:
-İzin aldım. On gün sonra sertifikamız çıkacak. 
Fabrika açılmıştı ve buraya Mega Sözcük Fabrikası adını verdiler. Fabrika açıldığında yalnızca beş çalışan vardı ama büyüyeceklerine emindiler. Ayda elli sözlük, kırk bin sözcük üretiyorlardı ve bir de satış mağazaları vardı ama Türkçeyle ilgilenenler dışında kimse ilgilenmiyordu üretimleriyle. Bu aşamadan sonra sözcüklerin aklına yeni bir şey geldi: Kelime Aromalı Dondurma.  Hemen bir de pastane açtılar ve kelimeli pasta, kek ve dondurma satışına başladılar. Aynı zamanda diğer işletmelerinin de reklamlarını yapıyorlardı fakat çalışanların maaşı ödenemiyordu. Satışlar tavan yapmaya başlamıştı ve tüm ülkeye şubeler açmışlardı. 
Ülke artık eğitim alanında refah çağını yaşıyordu ve her şeyi sözcüklere borçlulardı. Herkes sözcüklerin önemini biliyordu ve onlar adına ülkede bir Sözcük adında bir şehir kuruldu. Bu şehir çok gelişti. M harfi sözcüklerin başkenti değildi, yeni başkent Sözcük şehriydi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder