Ezgi Budak
Öfkelenmek insanlar arasında pek hoş karşılanmaz. Sebebi meçhul ya da önyargı? Öfkeli insan kontrolsüzdür, rahattır en önemlisi dürüsttür. Normal halimiz gerçek halimiz anlamına gelmez. Böyleyken insan kendisini şartlara uygun olmaya zorlar. Nazik, edepli, tatlı, güzel. Kabul edelim bunlar tam olarak biz değiliz. Gerçek biz öfkemizle lodos gibi gelir ama bir yıldızın kayması kadar kısadır. İleri gidecek olursak karşımızdaki bizi yadırgar, bu sen değilsin, diye. Hayır, o biziz. Kendini göstermek için fırsat tanınmamış, diğer zihniyetlerin ısrarıyla öldürülüp insan içine gömülmüş oradan çıkmak için an kollayan eksik parçamız. Tamam, birçok farklı duyguya sahibiz ve hepsi için farklı tavırlar sergiliyoruz. İşte o tavırlar bizlerin karakterini oluşturan parçalar. Öfke de onlardan biri. Nasıl sevdiğimiz bir şeyi yaparken mutluysak sevmediğimizi yaparken de öfkeli olmamız çok normal. Bir yapbozun en küçük parçası dahi kaybolsa ve diğer tüm parçalar yerinde olsa biz o yapboza tam bitmiş diyemeyiz. O kayıp parça, işte o: öfke. Diğerleri ne derse derse desin o bize ait ve o olmadan bir yanımız eksik kalacak. Önyargıyı kırmak zordur ama kırmaya zaten gerek yok. Kenara itsek yeter. İnsanlara öfkenin de bir duygu olduğunu göstermek gerek. Belki o zaman insanlar kayıp kendilerini bulabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder