19 Ekim 2024 Cumartesi

KÜÇÜK BİR KIRIK

Elif Serra Yıldırım


Günlük hayatı doğal akışında yaşarken bazı güzelliklerin, nimetlerin farkına varamayabiliyoruz. Herhangi bir gün yaşadığımız bir kaza ya da felaketle aslında önceki günlerimizin ne kadar güzel olduğunu fark ediyoruz. Mesela küçük bir kaza sonucu ayağınız ya da kolunuz kırıldığında anlıyorsunuz ayağın ya da kolun kıymetini. 
Birkaç hafta önce başıma geleceklerden habersiz neşeyle vakit geçirdiğim evin parkında yaşadıklarım bana büyük bir tecrübe oldu. Kaydıraktan kayarken ansızın serçe parmağımı kaptırdım kaydırağa ve acıyla indim kaydıraktan. 
Önce buz koydum parmağıma. Küçük bir şey olabileceğini düşündüm. Acımın geçeceğini düşündüm fakat geçmiyordu. Bir yandan da şişiyordu parmağım. Ailem beni hastaneye götürdü fakat acil serviste parmağımda bir şey olmadığı söylenmişti. Psikolojik olarak biraz rahatlamıştım fakat acım dinmiyor, parmağım habire şişiyordu. Sonunda yeniden hastaneye gittik. Bu kez parmağımın kırık olduğu söylendi ve parmağım, elim, kolum boydan boya alçıya alındı. 
İki hafta boyunca sol elimi kullanamadım doğal olarak. Bu süreçte düşündüm tek elle yaşamın ne kadar zor olduğunu. Hele bir de solaksanız… Neyse ki dört gün sonra kurtuluyorum imzalarla dolu alçıdan. 
Umarım çocukluğum başka bir yerimi kırmadan geride kalır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder