1 Ekim 2024 Salı

KÂBUS

Salih Taha

Sert yatağından hışımla kalktı. Masa lambasının altındaki kâğıtta çalışması gereken konular yazıyordu. Sırtında ağrılarla masasının başına geçti. Rüyasını hatırladı. Rüyasında kaçıyordu. Kimden kaçtığını bilmeden kaçıyordu. Saatlerce kaçmıştı kim tarafından kovalandığını bile bilmeden. İnsan, rüyasında koşunca yorulur mu? Gerçekten kan ter içindeydi ve ayakları da ağrıyordu. Göz ucuyla kağıda yeniden baktı. Neredeyse bir senenin bütün konuları yazılıydı kağıtta. Şimdi bu konulara bakmanın sırası değildi çünkü çok önemli bir iş görüşmesine yetişmesi gerekiyordu. 
Çağ kapatacak icadını yanına alarak yola çıktı. Yollar hayli kalabalıktı. Birkaç adım atmıştı ki ev sahibini gördü. Kaç zamandır bir türlü kirasını ödeyemediği ev sahibini. İş görüşmesi bir anda aklından çıktı ve ev sahibiyle bir tartışma başladı. Aslında yalnızca ilk ay kirasını verebilmişti. Onun dışında bir ödeme yapmamıştı. Ev sahibinin hayrına oturuyordu ama ev sahibi hayırsever biri değildi. Bu esnada iş görüşmesini hatırladı ve dedi ki:
-İş görüşmesine gidiyorum. Beni oyalama, şayet işi alabilirsem birikmiş tüm borçlarımı ödeyeceğim hatta peşin kira bile vereceğim. 
Ev sahibi fazla inanmadı fakat beklemeden ayrıldı oradan. 
Nihayet şirketin kapısının önüne gelmişti. Güvenlik görevlisiyle selamlaştı ve hızla merdivenleri çıktı. Ofis kapısının önünde üstünü başını düzeltti, derin bir nefes aldı ve kapıyı vurdu. İçerden “gel” sesini duymadan kapıyı açmadı. Birkaç saniye sonra içerden “gel” sesini duydu. Ses çok tanıdıktı bu durum cesaretini artırdı, kapıyı açtı. Önce rüyada olduğunu zannetti. Karşısında duran ev sahibiydi. Karşılıklı kısa bir bakışmadan sonra ev sahibi:
-Sen çıkar mısın, güvenliğe haber vereyim mi, diye sordu.
Yaşadıklarına inanamıyordu. Hızla merdivenlerden indi. İcadı elinden düşürmüştü. Onca emeğin parçalanışını kenardan izledi. Tüm şirket binası zehirli gazla dolmaya başlamıştı bile. Bir patlama yaşanması an meselesiydi. Derhal binadan kaçmalıydı. Duygusallığa yer yoktu. Ardına bile bakmadan koşmaya başladı. Önce binanın dışına çıktı, geriye dönüp baktığında güvenlik ekiplerinin tümünün peşine düştüğünü fark etti ve koşmaya devam etti. Koşuyor, koşuyordu. Nefes nefese kalmıştı. Sert yatağından hışımla kalktı. Masa lambasının altındaki kâğıtta çalışması gereken konular yazıyordu. Yorgundu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder