9 Kasım 2024 Cumartesi

BUNLAR NEYİN N/ESİ?

NURGÜL ASYA KILCI
KAAN ERDOĞAN 
MEHMET ZAHİD ÖKTEN 
MİRAÇ KAĞAN GÜLER  
TAHA METİN YILDIRIM 
SELİM KURT 
TUNAHAN CEYLAN 

Memati, son zamanlarda kendisini garip hissediyordu. Sürekli aç olduğunu düşünüyor, buzdolabının etrafında dolaşmaktan kendini alıkoyamıyordu. Kahvaltıyı yaptıktan bir süre sonra ayakları istemsizce yeniden mutfağa götürüyordu onu. Kendisine geldiğinde bir kavanoz çikolatayı bitirmiş oluyordu. Bazen çikolata bulamıyor ancak yine yiyecek bir şeyler çıkıyordu dolaptan.
Yemek zamanı geldiğinde kendisini çok aç hissetmediğini söylüyor ve biraz yemek yedikten sonra sofradan ayrılıyor fakat yarım saat geçmeden yeniden mutfağa damlıyordu.
Okulda da durum değişmiyordu. Zil çalar çalmaz Memati kantinin ilk müşterisi oluyordu. Kantinci Memati’yi o kadar çok seviyordu ki ya indirim yapıyordu ya da aldığı çikolatanın yanında hediye ürünler veriyordu. Kantinci Hakan:
-Senin gibi on tane müşterim olsa ben şimdiye köşeyi dönmüştüm evlat, diyordu her seferinde Memati’ye.
En sevdiği etkinliklerden biri market alışverişiydi Memati’nin. Hemen küçük bir araba alıyor, ailesi evin temel ihtiyaçlarını alırken Memati ise bir yandan küçük market arabasına çikolata, cips, gazoz tarzı yiyecek ve içeceklerle dolduruyordu. Memati’nin bunlar dışında sevdiği yiyecekler de vardı. Mesela sosis, salam, hamburger köftesi…
Birkaç ay geçmeden dişlerinin birer ikişer azaldığını ya da siyahlandığını gördü Memati fakat bunun yedikleriyle bir ilgisi olmadığını söylüyordu. Hatta ısrar edenlere:
-Dedem bunlardan hiçbirini yemiyor ama bakın, onun da dişleri yok, diyordu.
Memati’nin kantinde genellikle yumuşak çikolata ve gofretleri satın aldığını gören kantinci Hakan, ağabeyinin dişçi olduğunu söylemişti ona. Müsait bir zamanda ağabeyinin diş kliniğine gitmesini ve kendisinden de selam götürmelerini söylemişti. Dişçinin adı Kağan’dı ve kantincinin selamı ile indirimli diş tedavisine başlayacaktı. Durumu ailesine aktardığında ailesi de bu kliniği merak etti ve ailecek diş muayenesi için gittiler. Diş tedavisine ihtiyacı olan tek aile ferdi Memati’ydi. Dişçi Kağan, Memati’ye haftada bir gün kendisine uğramak şartıyla istediği kadar çikolata yiyebileceğini söyledi. Bir çanta dolusu da diş macunu ve fırçası hediye ederek onları gönderdi.
Memati’nin hayatı git gide karışıyordu. Kantinciden sonra şimdi onun ağabeyine de uğramak zorundaydı ve kendisini iyi hissetmemeye başlamıştı. Artık yediği içtiği şeyler vücut dengesini de sarsmıştı. Bir sabah uyandığında yerinden kalkmak istemediğini fark etti. Güç bela yatağından indi fakat akşamdan tükettiği içeceklerden birinin kutusuna basmıştı. Öfkeyle kutuya tekme atmıştı ki bu kez ayağına bir çikolata ambalajı yapıştı. Öfkeden iyice çılgına dönen Memati odasına tekrar döndüğünde ilk kez odasının ne kadar dağınık ve ambalaj dolu olduğunu fark etti. Manzara canını sıkmıştı ve akşam evini toplamalıydı.
Okulda da çantasının içi ve sırasının altı dikkatini çekti. Sınıfın çöp kutusu onun çantasından ve sırasının altından daha temizdi. O gün ilk kez kantinden aldığı şeyleri sınıfta yemek istedi. Sınıfa çıktığında ambalajlardan birinin üzerinde garip bir logo gördü. Logoda bir “N” harfi dikkatini çekmişti. İlk kez yediği bir çikolatanın dışına bakmıştı. Bir süre sonra bu durum onda bir alışkanlık yapmaya başladı. Yediği içtiği her şeyin ambalajına bakıyor ve “N” harfini her yerde görüyordu. Üstelik logo da hep birbirine benziyordu.
Artık yemeyi içmeyi azaltmış sadece ürünlerin üzerini inceler olmuştu. Bir akşam dişlerini fırçalarken diş macununun üzerinde de aynı logoyu ve harfi görmüştü. Bu an, onun için bir aydınlanma saati idi. Dişçinin adını düşündü Kağan, kantincinin adını düşündü Hakan… Bu isimlerde de N harfi vardı. Bunlar bir tesadüf olamazdı.
Artık dersleri ve yemeyi bir kenara bırakan Memati, yediği içtiği, gördüğü tüm ürünleri detaylı olarak sınıflandırmaya ve benzerliklerini ayırt etmeye başlamıştı. Kocaman bir kağıda aynı logo ve harfi gördüğü ürünleri yazdı, yazdı.
Bu çalışma ona bir şey ifade etmiyordu. Bir akşam bilgisayarının başına oturdu ve bütün firmaları araştırdı. Aslında firmaların hepsi ortaktı ve farklı ürünler adı altında piyasaya sürülüyordu. Öğrendikleriyle biraz şaşırmıştı ki bilgisayarının markasının olduğu yere gözleri odaklandı. Yine benzer bir logo ve içinde N harfi vardı.
Bütün bunları yaşarken Memati kendisini yaşlanmış hissetti. Artık eski günlerdeki gibi neşeli değildi. Kafasında sorular bitmiyordu. Ailesi ise ona sürekli bir şeyler yemezse hasta olacağını, yemekten içmekten kesildiğini söylüyordu. Üstelik kantinci de artık onu eskisi gibi sevmiyordu. Dişçiye, markete gitmek istemiyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder