14 Aralık 2024 Cumartesi

BAŞKAN YARDIMCISI

 FATMA BEREN KARATEPE
AGAH TAHA TEMİZKAN
ELA EYŞAN POLAT
ELVİN RANA PELİT
ATAKAN KIVANÇ AĞCA
GAMZE SENA KUYUCU
ZÜMRA ŞAHİN

Okula başladığı günden beri yalnızca Başkan Yardımcısı olmak hayali vardı. Başkan olmak istemiyordu çünkü Başkan demek, sorumluluk demekti. Başkan demek, teneffüslerde hep bir yerlerde işi olmak demekti. Başkan demek öğretmenlerin taleplerini sınıfa iletmek demekti. Başkan demek ses ayarı demekti. Sınıfın sesini ayarlayan kimseydi Başkan. O yüzden Başkan Yardımcısı olmak istiyordu. İlk dört seneyi yalnızca susarak geçirmişti. Öğretmen kendisine söz hakkı vermese tahtaya kalkmaz, parmak kaldırmazdı. Sınıftaki arkadaşlarının onun varlığından bile haberleri yoktu. Hatta okula gitmediği birkaç gün bile yok yazılmamıştı çünkü sınıfta varlığı ile yokluğu arasında bir fark yoktu. 
Nihayet 5. Sınıfa geçmişti. Artık kendisinde bu öz güven ve yeterliliği hissediyordu. Bu sene kesinlikle Başkan Yardımcısı olmalıydı. Yeni bir sınıftaydı ve yeni arkadaşları vardı. Üstelik sakin, durgun bir sınıftı. Burada Başkan Yardımcısı olmak iyi bir düşünceydi. Okulun ilk haftasıydı ve bir Başkan seçmek gerekiyordu. Başkan Yardımcısı olmak için çok büyük bir çaba gerekmiyordu. Başkanlık seçiminde en çok oy alan ikinci kişi Başkan Yardımcısı oluyordu. Kendisini de kimse tanımadığı için oy veren olmazdı zaten. Nasıl olsa kimse Başkan Yardımcısı olmak için seçimlere katılmıyordu. 
Sınıf Öğretmenleri 5. ders saatinde sınıfa gelerek Sınıf Başkanı seçiminin yapılacağını söyledi. Başkan adaylarını görmek istediğini söyledi Öğretmen. 40 kişilik sınıfta 7 kişi Başkan adayı olmak için el kaldırmıştı. Başkan Yardımcılığı işi, biraz sıkıntıya girmiş gibiydi. Bu kadar aday arasında en çok oyu alan ikinci aday olmak biraz zor görünüyordu. Yine de bu büyük hayalini gerçekleştirmek için çekinerek el kaldırdı. Artık aday sayısı sekize çıkmıştı. 
Öğretmen, her seçimde olduğu gibi adayları tahtaya kaldırdı. Hepsinin adlarını tahtaya yazdı: Kiraz, Sude, Ahmet, Mehmet, Ersin, Yusuf, Ferdi, Barış. Adaylar sırtlarını sınıfa döndüler ve öğretmenin dağıttığı boş kağıtlara adayların isimleri yazılmaya başlandı. Ahmet ve Mehmet çok yakın iki arkadaştı. Biri Başkan olursa kesin diğeri de yardımcısı olurdu. Barış ve Ferdi zaten spor olsun diye aday olmuşlardı. Oldukça yaramaz görünüyorlardı. Yusuf ve Ersin Başkan olmaya en uygun kişiler gibi görünüyordu. Sude içine kapanık biriydi. Kiraz, bütün isimleri böylece zihninden geçirdi. Bir an yerine oturmak ve ismini tahtadan silmek geçti. Neden katılmıştı ki bu seçime. Aslında 7 adayı görür görmez hayalini kalbine gömmeliydi. Belki lise yıllarında Başkan Yardımcısı olmak daha iyi bir düşünceydi. Kendini sorgulamaya başladı. Öğrencilik tarihinde yalnızca Başkan Yardımcısı olmak için aday olan var mıydı? İhtimal, yoktu. Böyle saçma bir düşünceye kapıldığı için üzüldü. Ayrıca tüm sınıfa rezil olacaktı ve belki de hiç oy alamayacaktı. Kiraz, terlemeye başlamıştı. Göz ucuyla öğretmen masasına doğru baktı. Oy verme işi bitmişti. Öğretmen oyları sayıyordu. Birkaç kişi de yardım ediyordu. Sayma işlemi bitmişti. Öğretmen adaylara tahtanın önünü açmalarını söyledi. Eline tebeşir alarak adayların aldıkları oyları yazmaya başladı. Barış ve Ferdi hiç oy alamamıştı. Kiraz, kendisinin de sonunun böyle olacağını düşündü ama en azından rezil olmaktan kurtuldum, diye düşündü. Hiç oy alamayan yalnızca kendisi olmayacaktı. Sude’ye yalnızca iki oy çıkmıştı. Ahmet, Mehmet beşer oy almıştı. Kafadan bir hesap yapmaya kalkıştı. 32 katılımcıdan yalnızca 12 kişinin oyları vardı tahtadaki tabloda. Geriye Yusuf, Ersin ve kendisi kalmıştı. Galiba halen Başkan Yardımcısı olmak için bir umut vardı. Eski düşünceleri dağıldı. Yusuf’un alacağı oy sayısına göre artık Başkan Yardımcısı oldum, diyebilirdi. Bu esnada Yusuf’un isminin karşısına 4 rakamını yazdı öğretmen. Artık seçim sonuçları belliydi. Ersin, Başkan; Kiraz da yardımcısı olacaktı. Tam böyle düşünüp seviniyordu ki Ersin’in adının yanına öğretmen 6 yazdı. Kiraz’ın başı dönmeye başlamıştı. Tahtaya bakamıyordu. Belki de birileri boş oy kullanmıştır diye düşünürken adının karşısına öğretmen 10 yazdı. 
Seçim sonuçlarına göre Başkan seçilmişti Kiraz. Başı döndü, midesi bulandı Kiraz’ın. Öğretmen yeni Başkan’ı alkışlamalarını istedi sınıftan. Alkışlar, ıslıklar arasında sınıf git gide kararıyordu. Ersin, Başkan Yardımcısı olmuştu. Kiraz, o gün kendini çok kötü hissetti. Neyse ki Ersin iyi bir yardımcıydı ve Kiraz’a iş bırakmıyordu. 
Yukardaki satırları sıkılarak okudum ama yarın bizim sınıfta da seçimler vardı ve ben de 5. sınıfa yeni başlamıştım. Sınıf Başkanlığı seçimi için ben de aday olmayı düşünüyordum. Bu satırları okuduktan sonra başkanlık fikrimden vazgeçtim. Gerek yoktu bu kadar aksiyona. Ben her yıl olduğu gibi Beslenme Kulübüne kaydımı yaptırmalıydım. Zaten hikâye de karnımı acıktırmıştı. Kitabı bir kenara bıraktım ve mutfağın yolunu tuttum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder