21 Aralık 2024 Cumartesi

GELECEK PLANLARI


AGÂH TAHA TEMİZKAN
ELA EYŞAN POLAT
AMIRHOSSEIN HAMEDISHAHRAKI
ELVİN RANA PELİT
ATAKAN KIVANÇ AĞCA
ZÜMRA ŞAHİN

2024 geride kalıyordu. Bir yaş daha büyüyeceğini hissediyor, seviniyordu. Neler görmemişti ki kısacık ömründe; salgın hastalıklar, depremler, kuraklık… Kendisini en ninesi kadar hatta ninesinin ninesi kadar yaşlı hissediyordu, sadece takma dişleri ve gözlükleri yoktu. Bazen kamburunun çıktığını bile düşünüyor, ayna karşısında kendine bakıyordu. Arkadaşları geleceğe dair planlar yapıyordu. Kimi yazılım mühendisi olmak istiyordu kimi astronot. Ayakları yere basan arkadaşlarından ise bir kısmı dönerci olmak istiyordu bir kısmı da fırıncı. 
O, gün gelecek ve elektrik, internet olmayacak; dünya yeniden yüzlerce yıl öncesine dönecek diye bir düşünceye kapılmıştı. Bu yüzden geleceğe dair düşünceleri ve meslek hayali de böyle şekillenmişti. Okulu bitirdikten sonra köylerine dönecek ve çiftçilikle uğraşacaktı. Öyle traktörle filan yapmayacaktı bu işi. At ya da öküz bulacaktı ve tarlaları eski usulle sürecekti. İşleri biraz yoluna girince fil beslemeye başlayacaktı. Fillerin toprak ve ülke savunmasında ilerleyen tarihlerde işe yarayacağını düşünüyordu. Timur’u bu kadar güçlü yapan şey filler değil miydi? Hatta diğer ülkelere bile fil satabilirdi. Geleceğe dair düşünceleri bundan ibaretti. 
2024 geride kalıyordu. Köye yerleşme tarihini 2030 olarak düşünüyordu. 2025’te liseden mezun olacak ve üniversite sınavına girecekti. Aslında sınava girmek istemiyordu fakat öğretmenleri ve ailesi mutlaka sınava girmesini, şansını denemesini istiyordu. Bir tane bile test çözmemişti. Zaten yazılılarda çoğunlukla düşük notlar alıyordu ama bu sınıfa kadar nasıl geldiğini kendisi de bilmiyordu. Büyük ihtimalle üniversite sınavına girecek üç milyon kişi arasında iki milyon dokuz yüz binlerden sonra bir yerlerde olurdu sıralaması. Belki de sonuncu olurdu çünkü optik işaretlemeyi bile bilmiyordu. Liseye geçiş sınavına girmemişti mesela. 
Sınav günü yaklaşıyordu. Arkadaşlarından kimi heyecandan ağlıyor kimi ayılıp bayılıyordu. Bazıları psikolojik tedaviye başlamıştı. Başarılı olanların ise havasından geçilmiyordu. Onun tek derdi ise bir çift fili nereden alabileceğiydi. Belki Hindistan’a kadar gitmesi gerekebilirdi. 2030’a hazır girmeliydi. Önünde beş senesi vardı. 
Nihayet sınav günü gelip çatmıştı. Sınava özellikle kalem ve silgi götürmemişti ki bahanesi olsun ve sınavdan çıksın. Sınav salonuna girdiğinde şaşırdı. Kimsenin önünde kalem, silgi yoktu. Bir süre sonra sınav kuralları anlatıldı. Sınav kitapçıkları ve kalem, silgi dağıtıldı. Hatta kalem ve silgilerin içinde küçük şekerler de vardı. Kitapçığı açmaya hiç niyeti yoktu. Önce şekerleri yedi. Bir süre bekledi fakat sınavdan çıkmasının yasak olduğu söylendi. Bunun üzerine önündeki kağıtta boş gördüğü yerleri doldurmaya başladı. 
Zaman çabucak geçmişti. Kağıdını teslim eden ilk öğrenci oydu. Sınavdan çıktığında etrafında ağlayan, sızlayan, sınava yetişemeyen öğrenciler vardı. Sınav nasıl geçti, diye soranlara:
-Hiçbir şey hatırlamıyorum. Yaptım ve çıktım, diyordu.
Zaten kimsenin ondan bir umudu da yoktu. 
Birkaç ay sonra okullar tatil olmuş ve lise hayatı da bitmişti. Bir yandan ne yapacağını düşünüyor bir yandan da arkadaşlarının hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağını merak ediyordu. Dönerci açmayı düşünen arkadaşı bir dönercide çırak olarak çalışmaya başlamıştı bile. Fırıncı olacak arkadaşı da yine bir fırında işe başlamıştı. O ise hâlen hayallerinden çok uzaktaydı. 
Sınav sonuçları açıklanmıştı ve o bakmaya bile gerek duymamıştı. Ailesi de hiç ısrar etmiyordu. Hatta seneye yeniden sınava girmesini söylüyordu. Bir hafta sonra okuldan gelen bir telefonla hayatı karardı. Arayan Okul Müdürü’ydü. Sadece okulda değil ildeki en iyi puanı onun aldığını söylüyordu. İnanmadı söylenenlere ve kendisiyle alay edildiğini düşündü. Yine de sistemi açarak bakma ihtiyacı hissetti. Sistemi açtığında gördüklerine inanamıyordu. Üç milyon aday içerisinde ilk yüzlerde yer alıyordu. Bir kere daha baktı, bir kere daha baktı. Bunun saçma bir rüya olduğunu düşünüyordu. 
Çok geçmeden özel üniversiteler telefonlar gelmeye başlamıştı. Burslu ve çok özel imkanlarla eğitimini kendi kurumlarında tamamlayabileceğini söylüyorlardı. Arkadaşları da aramaya başlamışlardı. Herkes tebrik ediyordu. Sınavdan umudu olan arkadaşlarının tamamı 2026’da yapılacak sınava hazırlanmaya başlamışlardı, ona hangi kaynaklardan çalıştığını soruyorlardı. Kısa süre içinde yeni hayatına merhaba demiş, alışmıştı. Ülkenin en güzel üniversitelerinden birinde uzay bilimleri tercihi yapmıştı ve bu bölüme yerleşmişti de. 
Haftalar sonra yaşadığı şehirden ayrılırken geleceğe dair hayalleri geldi aklına. Nerden nereye gelmişti? Nasıl gelmişti? Nasıl kazanmıştı bu bölümü? Belki de onun ilerleyen yıllarda fil yetiştirmemesi ve tarımla uğraşmaması için gizli güçler ona bu üniversiteyi kazandırmıştı. Onu oyalamak istiyorlardı. Bu düşüncelerle yeni bir gelecek planı kurmaya başladı. Uzayda da tarım yapabilir ve fil besleyebilirdi. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder