zeynep elif kargı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zeynep elif kargı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Nisan 2024 Salı

SİYAH MI BEYAZ MI

Zeynep Elif Kargı


Simsiyah bir kedim olsun istiyorum

Tıpkı bahçede gördüğüm gibi

Gözleri dışında simsiyah

Simsiyah bir kedim olunca

Adını gece koyacağım


Ya da bembeyaz bir kedim olsun istiyorum

Mavi gözleri dışında

Her yeri beyaz

Bembeyaz bir kedim olunca

İsim koymak zor ona

Gözlerine bakıp Mavi koysam ismini

Tüyleri küser

Tüylerine bakıp isim versem

Kartopu desem

Bulut desem

Ayran desem

Yoğurt desem

Kaymak desem

Muhallebi de olur mesela…

Beyaz bir kediye isim koymak

Siyah bir kediye isim koymaktan zormuş


İsmini kolay bulayım diye

Simsiyah bir kedim olsun istiyorum.


19 Mart 2024 Salı

RESSAM

Zeynep Elif Kargı

Başkaları için başka başka insanlar önemli
Bir keşifte bulunan insan mutlaka önemli
Aya ayak basan birisi mutlaka önemli
Futbolcular da önemli olabilir
Şarkıcılar da
Ama sorarsanız bana
Dünyanın en önemli insanları kimdir diye
Düşünmem fazla
Ressamlar derim
Nedenini sormayın

KARDEŞ

 Zeynep Elif Kargı

Bir kardeşiniz varsa
Biraz şanslısınız
Çünkü yalnız kalmıyor insan evde
Yolda
Okulda
Yanınızda oluyor kardeşiniz mutlaka
Bu iyi olan tarafı

Bir kardeşiniz varsa
Biraz da şanssızsınız aslında
Kardeş değildir yalnızca
Eğer biraz yaramazsa
Beladır aynı zamanda

GEMİ KELEBEK


Zeynep Elif Kargı

Kâğıttan bir gemi yaptım
İçine hayallerimi yükledim
Umutlarımı
Geleceğimi
Neşemi

Kâğıttan bir gemi yaptım
İçine sığdırdım her şeyi

Sonra kâğıttan bir kelebek yaptım
Bir günlük değil ömrü
Uçamıyor
Çiçekten çiçeğe
Üstelik renkli sayılmaz kanatları
Yine de güzel bu haliyle

Belki kelebek gemiye uçmayı öğretir

Belki de gemi yüzmeyi kelebeğe

BEN

Zeynep Elif Kargı

Aslında neşeli biriyim ben
Etrafımda sevdiğim arkadaşlarım varken

Bir de bazı insanlar var etrafımda
Onlar çoğu zaman
Olsa da olur olmasa da

Yalnızlık zor evet
Ama daha zor değil katlanmaktan
Bazı insanlara
Anlamayan anlaşılmayan

İYİ Kİ VARSIN

Zeynef Elif Kargı


Hiç düşünemiyorum senin yokluğunu
Sensiz bir dünya düşünemiyorum
Can yoldaşım
İyi ki varsın
Canım kitaplığım
Olmasan ben
Ne yaparım ben

13 Şubat 2024 Salı

İYİ Kİ...

Zeynep Elif Kargı

Sen yanımda olmayınca

Bir eksiklik oluyor dünyamda

Senin varlığın

Öz güven sebebim biraz da

 

Rüyalarımda sana gerek yok

Uykularımda da

Ama dünyada

Sensiz olmuyor

İyi ki varsın gözlüğüm

SÜT

 Ahmet Kerem Şahin, Elvin Erva Koçyiğit, Zeynep Elif Kargı

 
    Yine bir pazartesiydi. Beş gündür beklediği cumartesi ve Pazar göz açıp kapayıncaya kadar geride kalmıştı. Nasıl oluyordu, anlamıyordu. Sanki birileri cumartesi ve pazar günleri saati hızlandırıyordu. Altı senedir aynı şeyleri yaşıyordu. Kısacık bir yaz tatili, hiç yokmuş gibi ara tatiller… Millî ve dinî bayramlarda da tatil olduğunu söylüyorlardı ama o, hiç hatırlamıyordu bu günlerde tatil yaptığını. Hayat çok sıkıcıydı. Günün en güzel dakikaları yollarda, en güzel saatleri okulda geçiyordu. Aslında geçen çocukluğuydu.
    Yine bir pazartesiydi ve uykusunu alamadan yine okul yoluna düşmüştü. Kahvaltı yerine süt içmişti. Zaten süt ve peynir dışındaki yiyeceklere çok ilgisi yoktu. Yol sanki kısalmış gibiydi. Adımları adeta birbirine dolaşıyordu. Okula yaklaştığında bir sokak kedisinin kendisine kızgın kızgın baktığını gördü. Kedi aniden üzerine atıldı ve kolunda küçük bir tırmık izi bıraktı. Nereden çıkmıştı bu kedi şimdi sabahın bu saatinde? Tuhaf, dedi içinden. Çok tuhaf…
    Okul bahçesinden hızla içeri girdi, arkadaşları sıra olmuşlar, İstiklal Marşı söylenmek üzereydi. Öğretmenler de bayrak yanındaki yerlerini almışlar, kendi aralarında konuşuyorlardı. Tören alanındaki sırasına girer girmez arkadaşları gülüşmeye, kendisine sevgi gösterisinde bulunmaya başlamışlardı. Şaşkındı. İstiklal Marşı bitti ve öğrenciler sınıflarına geçmeye başladılar. Sıradan ayrılmadan arkadaşlarıyla beraber okul girişine gelmişti ki öğretmenlerden biri ensesinden tutarak kenara çekti. Bu davranış karşısında çok üzülmüştü. Kıyafetim mi uygun değil, saçlarım mı uzun, diye içinden geçirdi. Bir açıklama bekledi ancak müdür yardımcısı ona doğru yaklaşarak:
    -Sen de mi derse geldin ufaklık, dedi. Olanları anlamıyordu. Matematik öğretmeni tebessümle yaklaşarak:
    -Hangi sınıfta öğrenci bu, diye sordu.
    -6/C, dedi sessizce. Kimse duymadı bile.
    Bir başka öğretmen ise:
    -Belki de karnı açtır, bir şeyler verelim uzaklaşır, dedi. Bu kadarı artık fazlaydı. Sesini biraz da yükselterek:
    -Süt içtim gelirken, dedi. Ancak anlayan yok gibiydi. Bahçede artık öğrenci kalmamıştı. Öğretmenler de içeriye girdiler ve kapıyı kapadılar. Kapıya vurdu, pencerelerden seslendi. Kimse onu ciddiye almıyordu. Bir ara bunların hepsinin bir kabus olduğunu düşündü. Çünkü rüyalarda da böyle olurdu. Konuşursun sesin duyulmaz, düşersin bir yerin ağrımaz… Ama rüya değildi bu.
Yine bir pazartesiydi ama değişik bir pazartesiydi. 6 senedir yaşamadığı şeyler yaşıyordu bu pazartesi. Evet, hayatı sıkıcıydı ama bugün yaşadıkları çok anlamsız, hatta saçmaydı. Bütün bunlar kendisine yapılan kötü bir şakaydı belki de. Öğretmenler bile alet olmuştu bu şakaya. Madem beni okula almıyorsunuz, ben de bu günü değerlendireyim, dedi kendi kendine ve okul bahçesinden uzaklaşarak parka doğru ilerledi. Park tenhaydı. Yalnızca bebeğini gezdirmeye gelmiş bir anne vardı. Tam onların önünden geçerken bebek ağlamaya başladı. Bunun üzerine anne:
    -Korkma kızım, o küçücük sevimli bir canlı. Sana bir şey yapamaz. Üstelik açtır şimdi. Bunları duyunca döndü ve:
    -Sabah süt içtim, dedi. Kadın duymadı bile. Salıncaklar boştu. Bu fırsatı değerlendirmesi gerekiyordu ancak çok yüksek göründü gözüne salıncaklar. Bir türlü çıkamadı. Hemen yan taraftaki kaydırağa koştu. Merdivenleri zıplayarak çıktı ve kaydıraktan kendisini bıraktı ancak tam kaydırağın bittiği yerdeki su birikintisini hesap etmemişti. Bu birikintiyi fark edince yavaşlamaya çalıştı ancak olmadı, suya düştü. Her yanı ıslanmıştı. Kendisini ağırlaşmış gibi hissediyordu. Yüzü gözü ıslanmıştı. Bu esnada su birikintisinde bir kedi yansıması gördü. Kedi kendisine bakıyordu. Elini uzattı, kedi de kendisine elini uzattı. Yine olaylar karmaşık bir hâl almıştı. Kesin bir kabustu bu ama bitmek bilmiyordu. Suya elleriyle hızlıca vurdu. Su küçük dalgacıklarla sağa sola sıçradı. Durgunlaştı. Kedi halen kendisine bakıyordu.
    Yine bir pazartesiydi.


SEN

 Zeynep Elif Kargı

Sen benim kimselerin bilmediği

Saklı dünyam

Rengarenk

Kalemlerimle işlediğim

Yalnızlıkla düşlediğim

Her beyaz sayfasını

Yeniden renklendirdiğim

Arkadaşım

Can yoldaşım

Resim defterim