14 Ekim 2023 Cumartesi

UÇMAK İSTEYEN KEDİ

Muhammet Aziz Toptaş, Sude Gökçe Çelen, Ecrin Kılıç, Zehra Fırat
Sessizce başının üzerinden geçen bulutları izliyordu. Bulutların üzerine çıkmak istiyordu, orasını merak ediyordu. Orda yaşamak istiyordu çünkü orada yaşamanın eğlenceli olduğunu düşünüyordu ayrıca orda yaşarsa her şeyi görebilecekti. Sessizlik ona huzur verecekti. Fakat kanatları yoktu, dört tane ayağı vardı üstelik bıyıkları da vardı. Gözleri de hayalleri gibi parlak iki yeşil boncuk gibiydi. Onun adını yaşadığı evdeki çocuklar Pamuk koymuşlardı. Pamuk henüz bir yaşına girmiş küçük bir kediydi.
Gözü hep kuşlardaydı, gökyüzündeydi. İnsanlar onun kuşları yemek istediğini zannediyordu ama o sadece onlardan biriyle konuşmak, onlarla oynamak ve onlar gibi uçmak istiyordu. Hiçbiriyle oturup da konuşamadığı için kuşlar Pamuk’tan korkuyor, Pamuk onlara yaklaşır yaklaşmaz kuşlar telaşla uçup kaçıyorlardı. Mutsuzdu Pamuk. Ne olurdu kuşlardan birkaç tanesi kendisiyle dost olsa, oynasa.
Günler, haftalar geçiyordu.
Bir gün Pamuk’un aklına ağaca çıkıp uçmaya çalışmak geldi. Minik tırnaklarıyla ağacın gövdesine tutunurken bir yandan da ağaca:
-Canın yanıyor mu? Diye soruyordu. Sonunda birkaç hamle ile ağacın dallarına çıktı. Ağaçta bir tanecik bile kuş kalmamıştı. Pamuk, yine üzülmüştü ama uçmak fikrinden vaz geçmedi. Dallar incecikti ve rüzgar esiyordu. İnmek istedi ama ağaca çıkmak kadar kolay değildi ağaçtan inmek. Çaresizce miyavlamaya başladı. Miyavlama sesini duyan Aziz yalınayak koşarak ağacın altına geldi ve kollarını açarak Pamuk’un ağaçtan kendisine zıplamasını bekledi ama Pamuk durmadan miyavlıyordu. Aziz bahçede bulduğu sandalyeyi sürükleyerek ağacın altına getirdi ve üzerine çıkarak Pamuk’a uzanmaya çalıştı. Bu kez Pamuk Aziz’in şefkat dolu kollarına kendisini bıraktı. Korkmuştu…
O gün Pamuk evden hiç çıkmadı ve uçamayacağına inanmaya başladı. Uçamayacaksa şayet niçin yaşıyordu ki? Bu sorular kafasında dönüp duruyordu.
Ertesi gün Pamuk; kafası yerde, kuyruğu düşük vaziyette yaylana yaylana yürürken önünde kendisinden kaçmayan küçük bir kuşa rastladı. Kuş; telaşlandı ama uçamıyordu. Pamuk, kuştan korktu, kuş da Pamuk’tan. Pamuk ön ayaklarını yere uzattı ve sessizce kuşu izlemeye başladı. Evet, bu kuş gerçekten de uçamıyordu. Dakikalar böylece geçti. Kuşun annesi olanca şamatayla kuşun yanına kondu ancak bir yandan da Pamuk’a öfkeyle bakıyordu. Bir süre sonra Pamuk’un kötü niyetli olmadığını anne kuş ve yavru kuş anladılar ve neşeyle Pamuk’a baktılar. Pamuk yerinden kalktı ve yanlarına gitti. Orada bir sohbet başladı miyavlar ve cik cikler arasında. Aziz, olanları pencereden izliyordu. Bir süre sonra Pamuk ve kuşlar dost oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder