Zehra Fırat
Bir varmış bir yokmuş. Yemyeşil ağaçları, masmavi göğü olan
bir orman varmış. Bu ormanda her yarışta hile yapan bir tilki varmış. Tilki,
her zaman hile yapar ve bütün ödülleri kaparmış. Orman Kralı Arslan durumu fark
etmiş. Ona bir ders vermek istemiş. Kral’ın yaveri ona demiş ki:
-Kralım, bence tilkiye ders vermek için şöyle yapalım…
Kralın yaveri anlatacağı her şeyi anlatmış ona. Arslan, yaverinin fikrini çok
beğenmiş. Hemen orman gazetesine ormanın komutanının seçilmesi için bir koşu
yapılacağını haber yaptırmış. Tilki gazeteyi görür görmez:
-Ben bu yarışı da kazanırım çünkü özel yeteneklerim var,
diye ortaya atılmış. Gel zaman git zaman yarış zamanı gelmiş. Sunucu, Arslan’ın
yaveri imiş. Yaver demiş ki:
-Yarışmamıza katılacak herkes burada mı?
Yarışmaya bir tavşan, bir goril, bir ayı, maymun ve bizim
kurmaz tilki katılıyormuş. Yaver:
-Üç, iki, bir… dediğinde yarışma başlamış. Tilki yavaş yavaş
koşup herkes onu geçince kestirme bir yola sapmış. Bir anda en önde koşan
gorilin önüne geçmiş. Goril ne olduğunu, tilkinin kendisini nasıl geçtiğini
anlamamış. Tilki yine kazanmış. Tilki:
-Yine ben kazandım! Demiş. Goril şaşkınmış:
-Tilki bir anda çalılardan çıktı, demiş. Tilki hile
yapmadığını iddia etmiş. Tüm hayvanlar bir anda tilki mi haklı, goril mi haklı
tartışmasına başlamış. Yaver onları sakinleştirmiş. Yaver:
-İlk tilki bitirdiği için… Tilki yaverin sözünü kesmiş:
-Yaşasın, ben kazandım! Diyerek kutlamaya başlamış. Herkes
yuvasına kızgın bir şekilde dönmüş ama bir tek tilki mutluymuş. Tilki artık
komutan olduğundan her gün yemiş, içmiş, uyumuş. Günler böyle geçmiş. Arslan’ın
vereceği ders asıl şimdi başlıyormuş. Kral’ın arkadaşları kaplan, çita ve
jaguar ormana saldırıyormuş gibi yapmışlar. Herkes kaçmış ama tilki yavaş
koştuğu için kaçamamış. Onu yakalamışlar. Bütün orman sakinleri geri gelmiş ve
kral öne çıkıp:
-Hile yapabilirsin ama gerçekleri kapatamazsın, demiş. Tilki
artık utancından ormandan kaçmış ve bir daha onu kimse bu ormanda görememiş.