dinçer kara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dinçer kara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Mayıs 2024 Cumartesi

DUMAN

 
Dinçer Kara

Sabah kalkar kalkmaz 
İçeriye gittim kuşumla ilgilenmek için
Sonra onunla ilgilenirken
Kedi kumu gördüm kenarda
Sordum anneme 
Bu kedi kumu nedir diye
Annem komşumuzun bıraktığını söyledi
İnanmadım elbette
Zaten kaç zamandır arıyorlardı bir kedi 
Gittim okuluma
Okul zamanım gelmişti

Okul çıkışı 
Çok heyecanlıydım
Hem bayramdı hem de bir kedim olacağını düşünüyordum
Eve geldiğimde
Babam bir şeylerin başında bekliyordu
Sonra koltuğa baktığımda
Bir kedi gördüm
Uzaktan baktığımda küçücük 
Kucağıma aldığımda normal bir kedi
Babama sordum bu kedi bizim mi, diye
Babam bunun bir doğum günü hediyesi olduğunu söyledi.

Anneme bana niçin söylemediğini sordu
Annem de sürprizin söylenmemesi gerektiğini söyledi.
Sonra kedi isimleri aradık internetten 
Güzel bir isim bulamadığımız için ona 
En sonunda karar verdik Duman’a
Renginden dolayı adı onun Duman oldu
Artık bizim ev onun da evi, yurdu


9 Mart 2024 Cumartesi

ARKADAŞ

 
Dinçer Kara

Arkadaşlar benim için önemli
Her şeyden geçebilirim
Ama onlardan vazgeçemem

Onlarla oynamak eğlenceli
Onlarla oynamak dünyanın en güzel şeyi
Okul eğer güzelse
En çok onların hatırına

17 Şubat 2024 Cumartesi

GARİP BİR HİKAYE

Mustafa Aktaş Dinçer Kara Zeynep Gökçe Yılmaz Ömer Ali Çamcı Ömer Asaf Koç
 

Afatsum, Remö, Asaf, Dinçer, Gökkuş aynı sınıfta öğrenim gören beş arkadaştı. Bir türlü ortak bir konuda fikir bildiremiyorlar sürekli görüş ayrılıklarına düşüyorlardı. Birlikte bir şeyler yapmak onlar için çok zordu fakat aynı sınıfta bulundukları için çoğu zaman ortak çalışmaları gerekiyordu.
Yapmaları gereken şey ortak bir hikaye yazmaktı ancak daha kahraman isimlerini belirlerken büyük bir kriz çıktı. Öğretmenleri her öğrencinin isminin tersinden okunuşunu bir kahraman olarak yazalım dedi fakat bazı öğrenciler buna karşı çıktı. Bununla da kalmadı fikir ayrılıkları bu kez hikaye mi yazalım masal mı yazalım konusunda görüş ayrılıkları meydana geldi.
Sonunda bu beş öğrenciden bazıları kendi isimlerini bazıları isimlerinin ters çevrilmiş halini bazıları da arkadaşlarının kendisine hitap ettiği isimleri kullanmakta karar verdiler. Ancak halen ortada bir konu yoktu.
Bu esnada Afatsum, sıranın altına girmiş, olaylardan tamamen kopmuştu. Zaten cepleri de taş doluydu. Taşlarla oyun oynamayı seviyordu. Remö ise elinde lazer kalemi bazen sıkılıyor bazen olaya dahil olmaya çalışıyordu. Dinçer, yakın zaman önce takmaya başladığı gözlüklerini arada düzeltiyor, Asaf’la gülüyor, bir şeyler düşünmeye çalışıyordu. Gökkuş ise ellerini birleştirmiş, çenesini ellerinin üzerine koymuş, bir masala başlayamamanın üzüntüsünü yaşıyordu ama gülümsemeyi de ihmal etmiyordu. Aslında Gökkuş, farklı sınıftaydı ama bu sınıfta bulunmak hoşuna gidiyordu. Keşke şu masalı yazabilseydik, diye içinden geçirirken Remö kenarda esniyor ve geriniyordu.
İlk ders, üst sınıftaki öğrencilerin masallarını okumuşlar, çok keyif almışlardı. Aslında bütün amaçları onlar gibi macera dolu bir masal yazmaktı ama bir türlü olmuyordu. Masal yazmak bir ekip işiydi. Ortak düşünce işiydi. Bu esnada Gökkuş:
-Yazdıklarımız ne zaman kitap olacak, diye sordu. Öğretmen, küçük bir açıklama yaparken Dinçer:
-Ben çizgi roman yazıyorum, dedi. Öğretmen:
-Yazıyor musun, çiziyor musun, diye sordu. Dinçer:
-Çizgi roman nasıl oluyorsa öyle yapıyorum, dedi.
Remö, çizgi roman işinin boş iş olduğunu söyledi ve Dinçer’in buna biraz canı sıkıldı. Afatsum, etrafında gelişen bu konuşmaları keyifle izliyordu. Şapkasını başına örtmüş, diş macunu reklamı yapar gibi habire tebessüm ediyordu. Yalnız o değildi diş macunu reklamı yapan arada herkes gülüyordu.
Tüm bunlar olurken aslında ilk ortak hikayelerinin ortaya çıktığının farkına varan Dinçer:
-Hikaye içinde hikaye yazıyoruz, dedi.
Nihayet ilk kez ortak bir iş yapmış gibilerdi üstelik hiç zorlanmadan ve doğal bir halde. İlk ortak hikayeleri ortaya çıktığında Afatsum bazen sıranın altında bazen sandalyenin üstündeydi. Asaf, Dinçer’le yan yana, Remö her zamankinden biraz daha keyifliydi ve Gökkuş “nasıl oldu bu iş” diye düşünmekteydi.

6 Ocak 2024 Cumartesi

ÜÇ GÜN YETER

 Dinçer Kara
Kendimi en çok top oynarken özgür hissediyorum
Yalnızca top oynarken eğleniyorum
Dersler, dertler uzaklaşıyor benden
Koşarken bir topun peşinde

Yine de top oynamayan arkadaşlarımı da 
Seviyorum 
Onlar benim için başka bir dünyada 
Top oynadıklarım başka 

Üstelik 
Her gün top oynamıyorum zaten
Çarşamba, Perşembe ve Cuma
Yetiyor bana

23 Aralık 2023 Cumartesi

YÜCE BAYRAK

Dinçer Kara

Kırmızı renginle yıldız ve hilalinle
Dalgalanırsın göklerde
Seni görmek yükseklerde
Görmek gibi Cumhuriyet’i

İstiyorum ki bir cuma ya da pazartesi
Söylenirken İstiklal Marşı
Ben çekeyim göklere seni 

Seni gördüğüm yerde
Selam vermek boynumun borcu
Ve önünde saygıyla durmak 
Ey yüce bayrak

16 Aralık 2023 Cumartesi

CİCİ KUŞUM

Dinçer Kara

Benim benim tatlı kuşum
Adı Pastel olan kuşum
Her sabah seslendiğimde
Cik cik der bana
Yanına giderim
Oynarım onunla
 
Onu severim sevmeye doyamam
Onu öperim öpmeye doyamam
Tatlı kuşum canım kuşum
Ben sensiz hiçbir şey yapamam
 
Sensin beni mutlu eden
Evimize neşe veren
Sen olmasan ne yaparım
En komik kuş sensin benim gözümde

23 Kasım 2023 Perşembe

ANAHTAR

 Dinçer Kara 
Anahtarlardan nefret ediyorum
Çünkü onlar kilitli bırakabilir beni bir odada
Kapıların ardında
Ağlayabilirim saatlerce kimse duymadan
Pencerelerden beni duyan olmaz
Irağında kalırım herkesin
Yoldan gelip geçenler de görmez
Işıklar da kapalıysa ne yaparım

7 Ekim 2023 Cumartesi

KAPI

 

Dinçer Kara
Her yerde kapılar kapılar
Kimi sessiz kimi gıcırdar
Kimini herkes açar
Kiminin kilidi var
 
Benim en sevdiğim kapı
Okulumun kapısı
Bir coşkuyla doluyorum
Açınca okulun kapısını

30 Eylül 2023 Cumartesi

DEDEME MEKTUP


             Dinçer KARA

Dede seni çok seviyorum. İyi ki varsın canım dedem. Beni hep sen parka götürdün, beni hep sevdin ve bana dondurma aldın. Annem olmadığı zamanlarda benimle sen ilgilendin, beni yalnız bırakmadın. Bana sarıldın, hasta olduğumda beni okudun. Sabahları kahvaltıda dünyanın en güzel menemenini hazırladın. Akşam yemeğinde de dünyanın en güzel pilavını sen yaptın.

Canım dedem, eğer şimdi çılgın bir bisiklet şoförüysem senin sayende. Beni gezdirdin ve her yeri b ana öğrettin.  En çok beni sevdiğini söylüyorsun ya ben de en çok seni seviyorum.

Benim tanıdığım en güzel dede sensin.

Ömrün uzun olsun, hep hayatımda, yanı başımda ol.

Ellerinden öperim.

23 Eylül, 2023 / Sivas